Hımm
Zaman ne gösteriyorsa onu yaşamaya,
Deniz üzerinde sırtüstü dinlenmeye karar verdiğimi söylemiştim...
Hala aynı düşüncedeyim..
Ama işte bir sorun var
Beyin ve ruh aynı doğrultularda ilerlemiyor...
Kendimi birşeyler istemekten,
Olsun diye sabırsızlanmaktan alamadığım zamanlar oluyor işte...
Hayal kurmalı tabii insan...
Ama işte dişi yaradılış fazlasıyla sabırsız olma potansiyeline sahip sanırım!
Neyse bu da geçer..
Birkaç anlamsız kulaç...
Biraz boğulma korkusu...
Sonra yine sırtüstü uzanıp dinlenirim...
Bir süredir ailemin yanında olmak da bünyemi bozdu galiba!
Yalnızlığa tekrar alışmak gerek...
Yarın tek başıma sinemaya gideceğim, planım budur...
Harika bir pazar günü...
Bir de sanırım muhabbet kuşlarımla konuşabilirim...
Konuşmayı unutmamak açısından iyi oluyor :D
Bir de benimle şöyle uzun muhabbetler yapabilseler...
Hep kendi aralarında muhabbet...
Peeh!
Nankör bu hayvanlar...
İki gün yemek vermeyip
Nefis terbiyesi yapayım bakalım :)
Farkedildiği gibi pek sağlıklı değilim...
Bakalım bir sonraki yazıda nasıl olacağım...
7 yorum:
Hangi film ?
merhaba evren,
şuan aklımdaki 'soul kitchen'..
Fragmanı epey eğlenceli, farklı duruyor. Güzel vakit geçirirsin umarım :)
evet bana da güzel göründü, hakkındaki yorumlar da güzel..teşekkür ederim ben de umarım :)
deniz...
babam denizleri çok sever...bende çok seviyorum ve sanırım bu sevgide babamın büyük payı var.Bakıyorum hayatıma da babamla çok benzer yanlarımız var..duygusallığımın da arka planını sanırım babam oluşturuyor...
denize girip bir süre yüzdükten ve mevcut enerjiyi sarf ettikten sonra belki de en keyifli an sırt üstü uzanıp suya,ayaklarını batmamak için hafifçe ileri geri çırpıp dinlenmek...Ve bu esnada güneşin cömert ışınlarını gözlemek...güzel bir duygu..Yaz mevsiminin en çekilir yanı sanırım bu...Ve tabi o esnada yalnızsındır orada...etrafında ki onlarca insan senden bihaber eğlenmektedir...Ve en güzel yalnızlıklardan biride budur belki...bir sürü insan sesi arasında kendinle olmak...
Hayat denizinin ortasında da durum değişmiyor...
yalnız doğduk...yalnız yaşıyoruz...ve yalnız öleceğiz...Gerçeklerimizle yalnız yüzleşeceğiz...Bedenizimizin içerisine başka ruhlar alamayacağımıza göre yalnızlık kaderimiz olsa gerek...
noidea
ben de denizi çok severim. ve belki Ankara'yı sevemememin en önemli sebeplerinden biri budur. Deniz ve güneşin arasında sırtüstü uzanmak ve sürüklenmek harika bir duygu gerçekten. insan kendini çok hafif hissediyor uçar gibi :)
kendinle kalmak güzel yalnızlık evet. yalnızlık bazen güzeldir, belki de kaderimizdir dediğin gibi. ama hayatın temeli de yalnızlıkları paylaşmak üzerine kurulu sanırım. herkesin buna ihtiyacı var aslında. bunun için ruh ve beden yalnızlığımızı paylaşacağımız kişilere aşık oluyoruz, ev-sofra-yatak yalnızlıklarımızı paylaşmak için evleniyoruz. bilinç ve kalp yalnızlıklarımız yalnız kalmasın diye dostlarımız olsun sarılıp ağlayalım yada gülelim; gözyaşlarımız ve gülüşlerimiz yalnız kalmasın istiyoruz. hep birilerini düşünmeye ve düşünülmeye, yalnızlığımızı kovmaya ihtiyacımız var...hepimizin...
Evet susumaru...Ankaranın tek eksiği denizi sanırım...Bir de denizi olsaydı sanırım ankara dünyanın en güzel şehri olurdu..(tabi bana göre)
Ankara da çok muhteşem anılarım var benim...Düşününce ankarayı hep bir sevinç kaplar içimi ve heyecan duyarım...Neydi o günlerin o büyülü güzelliğinin nedeni acaba diye sorarım kendime de bir cevap alamam...Ankarada yaşayan bir arkadaşım olarak sana imrenmiyorda değilim açıkçası...
Yalnızlık konusuna gelince susumaru söylediklerine kesinlikle katılıyorum...sürekli bir paylaşım ihtiycındayız....Ve bu temel meselemiz...Ticaret bile paylaşım üzerine kurulu bir noktada...Sen ürettiğinin fazlasını ihtiyaç sahibi başka biriyle paylaşıyorsun ve o da bunun karşılığında senin ihtiyacın olan artık ürününü seninle paylaşıyor...
Yalnızlığın kader olduğu nokta ise biraz hissi bir durum...Bir melankoli durumu açıkçası...Bİr kimsesizlik düşüncesi...Kimim var sorusuna hiç kimsem yok cevabı..Ama aslında mesela annem var,babam var,kardeşim,yeğenim,kuzenlerim,anneannem,amcalarım,vs vs..Ama kimsem yok sanırım...Yani onların varlığına paha biçilmez benim için...
Sanırım ancak bu kadar ablatabiliyorum bu konuyu...Belkide ancak bu kadar anlatabilinen bir şey bu...
Ama dileğim Allah bize öyle dostlar versin ki bir an bile yalnızlık hissine kapılmayalım...
Yorum Gönder