23 Ekim 2009 Cuma

ne yapıyoruz ki?




Haberleri seyrediyorum
Gazeteleri okuyorum
Cidden içim daralıyor, fena oluyorum...

Her şey kötüye gidiyor..Artık çığırından çıktığını düşünüyorum...İnsanlar bu konularda neler diyor diye konuşuyorum, okuyorum. Gördüğüm / duyduğum sadece şikayet, hakaret, bezginlik...Bunları kendimin de çok sık yaptığımı fark ettim aslında. Neler diyoruz:

- Nedir bu memleketin hali?
- Yaşanmaz artık buralarda...
- Bıktım, bıktım...


ve bir dolu küfür...Ama düşünüyorum da; birilerine yada birşeylere kızmak hakkına sahip olmak için üzerine düşeni yapmış olması gerekir insanın...

Durum o kadar beter ki çocuk doğurma konusunda ciddi anlamda düşünmeye başladım... Bunu düşündüğü için, yada sadece kendini düşündüğü için yurt dışına gidip orada birer hayat kurmayı ciddi anlamda planlayan hatta yapan insanlar biliyorum.

Evet zor, bu ülkede şu anda bilim yapılamıyor, hem de hiçbir alanda! Yapılanlar da değer görmüyor...Sadece bilim değil, herhangi bir emek işi yapamaz haldeyiz...Bunlar insanı bezdirmek için çok büyük etkenler...Daha çok değer görülecek biryerlere kaçma isteği çok da garip bir dürtü değil aslında!

Ama ben bunu düşündüğüm zaman bile çok üzülüyorum...Yurt dışına hiç çıkmadım ama şöyle bir bakıyorum da, ben bu ülke kadar güzel, büyülü, değerli bir başka ülke daha olabileceğine inanmıyorum...Belki duygusal, belki milliyetçi hisler/düşünceler bunlar...Ama ben bu ülkenin bu kadar hakareti haketmediğini düşünüyorum...

Ben kendime kızıyorum...Sizleri bilmem ama, ben kızdığım şeyleri düzeltebilmek için en ufak birşey yapmıyorum...Ama birşeyler olmalı yapılabilecek...Dünyanın her yerinde insanlar, özellikle gençler ülkeleri için öyle yada böyle birşeyler yapıyorlar...Sözünü ettiğim fiziksel savaş kadar basit birşey değil! Hepimizin ayrı ayrı  meziyetleri ve yapabileceği birşeyler olmalı..Değil mi?...

En basitinden hepimiz buralarda harika yazılar yazabilecek kadar kültür sahibi, anlatım yeteneği olan insanlarız...Peki neden birşeyleri konuşamıyoruz, yada konuşmuyoruz mu demeliyim...

Uzun süredir üniversite ortamındayım..Şimdiye kadar kaç kişiyle dolu dolu sohbetler ettiğimi sorsanız size bir elimin parmağından fazla bir sayı söyleyemem...Bu sizce de acı bir durum değil mi?

Ya hep birlikte kendimize gelelim, hem isyan edelim hem savaşalım...Yada oturalım ve sadece susalım....

10 yorum:

Fatih dedi ki...

Kesinlikle haklısın Özlemcim bizler üzerimize düşenleri yapmıyoruz. Ama şöle bir şeyde var yapabilmemiz içinde olanaklarımız olması lazım. Yani sadece bloglarda harika yazılar yazmak bu iş için yeterli değil. Ayrıca sokaklara çıkıp mitingler yapmak kadarda aptalca bir şey yok bence. Bu tip mitinglere katılacağıma veya olaylar çıkartacağıma seninde yaptığın gibi bloğumda yazılar yazarım. Ama buda insanlar için çokta etkili olmaz.

peri.susamurum dedi ki...

Canım mitingler konusunda sana katılıyorum...Benim sözünü ettiğim buralarda yazdıklarımızı aynı zamanda konuşabilmek...Benim bu yazdığımı, başkasının blog unda yazdığı siyasi bir görüşü kimler okuyor? Çoğunlukla o kişiyi izleyenler..Ki onlar da zaten hedef kitle değil aslında...Konuşulmaya, bir şeylerin anlatılmasına ihtiyacı olan insanlara anlatılmalı bazı şeyler...Yamanın ötesinde konuşulmalı, yada çalışılmalı...İmkan tanınmıyor evet, herşeyi yapmak gün geçtikçe zorlaşıyor..Ama savaş dediğim de bu aslında...Bu yaşa kadar kolay bir hayatımız olması için gelmedik sanırım...Zorları kolaylaştırmak için yapabileceğimiz bir şeyler olmalı ki, gözümüz açık ölmeyelim...

Fatih dedi ki...

İnan bu tip şeyleri birileriyle ne zaman konuşmaya kalksam konu hep siyasete gidiyor ve tartışma çıkıyor. Şu hayatta en nefret ettiğim şeydir siyaset yapmak, görüş belirtmek ve birilerinin görüşlerini hiç olmadık yerlerde belirtmeleri. Tamam haklı olduğumuz da sonuna kadar davamızın peşinden koşmamız lazım ama her konuda da görüş belirterek çözüm aramaya kalkarsak elimize hiç bir şey geçmez. Bunu yapmamızın sebebi ise millet olarak objektif olamamamızdır. Yapılan doğru işler takdir edilirken yanlış işler ise herkes tarafından protesto edilmiyor.

Ulfet Sahin dedi ki...

Canım Özlemim!
Korkuyoruz. Nedeni bu! Adaleti olmayan bu ülkede, düşünmek de konuşmak da suç olduğu için korkuyoruz. Tek sebebi bu!

"Bana dokunmayan yılan 1000 yıl yaşasın" sözünden yola çıkarak susuyor,konuşmuyor ve yılanı başa geçiriyoruz. Yılan içimize sızıyor,canımızı alıyor ama biz halen susuyoruz.

Mitingler konusunda ben de Fatih'e katılıyorum,ancak insanlar bir yerden dikkat çekmek istiyor ama yanlış yöntemlerle birşeyler yapıyor, farkında değiller sanırım!

Vakti zamanında susmadığım, bazı şeyleri konuştuğum için çok üstüme gelindi.Yine gelsinler, yine konuşurum ki konuşuyorum. Bu yüzden "korku" kelimesinden kendimi ve sizleri de tenzih ediyorum.

Üniversitede ben de birkaç kez bazı sorunlara değinmek istemiştim.O zaman gelen tepki, "Kızım sen siyasetçi misin? Bırak bunlar derin devlet olayları ya,kafanı yorma hayatına bak"tı.Ne alakası var!Ben ne bir partiden ne de bir siyasi örgütten bahsettim, ben "benim" olan vatanın ne hale geldiğini anlattım.Sanırım bu düşünceye sahip olanların yakında keyiflerine bakılacak!

Ben duyarsız bir milletin evladı değilim, benim Atalarım canlarını ne için verdi?!Yeri gelsin,ben de veririm!Az çok bilirsen beni boş konuşacak değilim!

Son günlerde ağlayarak,hıçkırarak kimi zaman izliyorum haberleri...Ne olacak diye düşünüyorum, cevabı biliyorum ama susuyorum! Hayır,korktuğumdan değil, zamanı gelecek diyorum...

Off...

Fatihcan, kesinlikle sana katılıyorum, yapılanlar nedense ayakta alkışlanıyor, nedense abartılı bir şekilde takdir ediliyor ama bu kadar annenin,bu kadar canın feryadı dinlenilmiyor!

Yanlış bunlar!
Uyan halkım diyorum ve bekliyorum...

dick laurent dedi ki...

bıkkınlık doğru yolda olduğunun işareti gibi görünüyor, meşalen için için gerekli ufak bir çakmak taşı.. sonra bıkkınlıkta geçecek.. ve mağaralarda asla korkmadan ilerleyeceksin.. yeter ki ışığın yönünde ilerle..

memleket meseleleri nedir ki.. din ve toplum çatışmalar, insanların kıyımı nedir..

hepsi işte küçük bir saman alevi benim gözümde.. kendi kendini yemekte olan güveler gibi..

oysa biz ne de uzağız şimdi, varlığımızın bilincinden..

peri.susamurum dedi ki...

@ **
bilmiyorum hepimiz uzun süredir aynı bıkkınlık içindeyiz...hepimize seninle aynı şekilde, doğru yoldaymışız gibi geliyor ki koşu bandındaki fareler gibi elimizde bir çakmak taşı olduğumuz yerde koşup duruyoruz...o çakmak gaz olmadan yanmaz gibi geliyor..ve meğaranın içindeki küçük ışığa mı yürümeyi tercih ediyoruz dışındaki güneşe mi?

saman alevi??ama çok büyük yangınlar neden herkesin hayatındaki?

evet çok uzağız varlığımızın bilincinden...

peri.susamurum dedi ki...

**

buarada sanırım yazının görünen kısmı dışında devamını okumamışsın...Yani yanlış anlamış olabilirim ama yorumun bana öyle geldi...

dick laurent dedi ki...

evet haklısın, devamı varmış görmedim.. okudum şimdi.. sanırım düşüncelerimle ilgili olarak çok yalnız bir konumdayım.. çünkü ben mücadeleyi gereksiz bulurum.. iyi ve kötü; bu iki kavramda insan yaratımı ürünlerden başka bir şey değil.. bu tıpkı, hiç ihtiyacım olmadığı halde, kapıdan içeri birinin girip de kalem satmaya çalışması, ya da gereksiz bir sigorta pazarlaması gibi geliyor bana.. bunların torbası ahlak, içinde neler neler var.. ve ben o torbaya değil elimi sokmak, gözümü dikmek bile istemiyorum.. ama yaşadığım toplumdan etkileşimlerim oluyor elbette, bunlar da gönülsüz ve isteksiz, hatta zoraki etkileşimler..

konuları dağıtmak istemezdim ama, mesela bir küresel ısınma olayını bile pazarlıyorlar.. şimdilerde çevreci alternatif enerji kaynakları için filmler, programlar, reklamlar baskın.. ne güzel değil mi.. oysa bunların bile altında maşası olanlar, çevreyi kendi ürettikleriyle zehirleyen büyük sermaye babaları değil mi.. şimdi de yel değirmeni üretip onlardan kar edecekler misal..

uzar gider bunlar, ve tırnak ağrısı yapar en fazla..

Unknown dedi ki...

Peki sence Nazım Hikmet'in dediği gibi güzel ve günler görecek miyiz yoksa dünya zaten böyle bir yer olmak zorunda mı?

peri.susamurum dedi ki...

mustafacım
işte bence dünya böyle bir yer olmamak zorunda...değer verdiğimiz en küçük birşeyi, evimizdeki minik bir hayvanı yada çiçeği bile korumak için herşeyi yapıyoruz..bence bu kadar güzel bir ülkede güzel günler görmek hakedilen...en azından çocuklarımız bunu hakediyor bence...

 
template by suckmylolly.com flower brushes by gvalkyrie.deviantart.com